SELAM OLSUN SUMUD FİLOSUNUN DELİLERİNE....

- Telegram
Dünyanın gözü önünde bir halk katlediliyor. İsrail’in bombaları altında anneler çocuklarını,babalar eşlerini,kardeşler birbirlerini toprağa verirken, tüm dünya bu manzarayı sıcacık evlerinde sadece kınayarak izliyor.
Gazze’de aileler, evlerinin enkazında yok ediliyor. Kadınlar, yaşlılar, gençler…
Adına savaş bile diyemeyeceğimiz, tek taraflı bir katliam yaşanıyor.
Bu, tarihin en sistemli soykırımlarından biridir.
İsrail sadece bombalarıyla öldürmüyor. Gazze’nin elektriğini keserek, su yollarını kurutarak, ilaç girişini engelleyerek insanları açlığa mahkûm ediyor. Düşünün: Yirmi birinci yüzyılda, milyonlarca insan, dünyanın gözleri önünde açlıktan ölüme terk ediliyor.
Çocukların gözleri açlıktan donuklaşıyor, anneler elleri boş tencerelerin başında çaresiz kalıyor. Kendinden büyük ün çuvalını taşıyan daha 7 yaşında çocukların kaldırdıkları ağarlığın altında müslümanlığımız eziliyor.
Ve katil siyonist İsrail rejimi buna “güvenlik” diyorlar.
Dünya ise susuyor. Batı’nın “özgürlük” naraları, Filistin’in sınırlarına geldiğinde kulaklara sağırlaşıyor.
Hak Teala'nın buyurduğu gibi gözleri vardır görmezler,kulakları vardır duymazlar....
İnsan hakları nutukları, Gazze’de taş duvarlara çarpıp geri dönüyor. Bu sessizlik, en az işgalin bombaları kadar öldürücü.
Devletler sussada ,milletlerin için aynı amaca yol alan asrın Köroğluları susmadı ve Küresel Sumud Filosu denizlere açıldı.
Bu tekneler, sadece yardım taşıyan gemiler değil. Onlar, dünyanın sustuğu yerde konuşan vicdanlardı. “Gazze yalnız değil” diyen birer haykırıştı.İnsanlığın onuru,şerefi,haysiyetiydi.
Filo Gazze'ye yaklaştıkça İsrail’in korkusu daha da ortaya çıktı. Filoya saldırdı, teknelere zorla müdahale etti, cesur aktivistleri gözaltına aldı.
Zalim bilir ki, bir halkın açlıkla teslim alınamayacağını gösterecek en küçük direniş bile, onun duvarlarını yıkar.
Bazı gemiler durduruldu ama ablukayı yaran tekneler hâlâ Gazze’ye doğru ilerliyor. Her dalga, onların kararlılığını büyütüyor.
Bugün bu yolculuk, sadece bir deniz seferi değil; aynı zamanda insanlığın sınavıdır. Dünyanın en ağır silahlarına sahip bir devlet, birkaç sivil tekneden korkuyorsa, işte bu korku gelecekteki zaferin müjdecisidir.
Buradan teknelerdeki yiğitlere selam olsun.
Sizler gözaltına alınsanız da, engellenseniz de, tarihin onurlu sayfasına çoktan yazıldınız.
Siz, cesaretinizle bizlere insanlığın ölmediğini hatırlattınız.
Ve bilin: Bir gün bu yolculuk mutlaka tamamlanacak. Gazze’nin çocukları açlıktan değil, özgürlükten bahsedecek.
Anneler, gözyaşını değil, umut şarkılarını taşıyacak. İsrail’in bombaları susacak, ama sizin cesaretinizi tarih yazacak.
Çünkü hakikat nettir:
Mazlumun Ahını aldığı gün,Zalimin zulmettiği günde çetin olacak...