O Gece Gökyüzü Alçalmıştı: 15 Temmuz'un Ardından

- Telegram
15 Temmuz 2016 gecesi…
O karanlık gecede gökyüzü alçaldı.
Hava kurşun gibiydi.
Telefonlarımız susmadı, gözlerimiz ekranlara kilitlendi.
Bolu’nun sokakları sessizliğe bürünürken, Ankara’nın, İstanbul’un üzerinden kurşunlar geçiyordu.
O gece yalnızca bir darbe girişimi olmadı. O gece milletin kalbine namlu dayandı. O gece Türkiye sınandı.
Ben o gece MHP Bolu İl Başkanıydım.
Siyasi sorumluluğumun ötesinde, bu milletin bir ferdi olarak, vatan sevgisinin ne demek olduğunu yeniden iliklerime kadar hissettim.
O gece devlete değil, millete değil, doğrudan ruhumuza saldırılmıştı.
Saat 22.00 sularında gelen ilk haberle içimi tarif edemeyeceğim bir korku kapladı.
Ama bu korku, diz çöktüren bir korku değildi.
Aksine, ayağa kaldıran, dik tutan, safını netleştiren bir korkuydu.
Parti gözetmeksizin, ideoloji ayırmaksızın, hepimiz aynı safın insanıydık artık:
Bayrağımızın, ezanımızın, milletimizin safında.
Belediye Meydanı’nda toplandık. Telefonlar çaldık, çağrılar yaptık.
Vatandaşlarımızı sağduyuya, demokrasiye sahip çıkmaya çağırdık.
Herkesin gözünde aynı kararlılık, aynı öfke, aynı acı vardı.
O gece partiler yoktu. O gece sadece Türkiye vardı. O gece sadece millet vardı.
Ve unutmadık…
O gece Bolu’da yalnızca biz değil, tüm yürekler aynı istikamette attı.
AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay ve ekibi, büyük bir kararlılıkla demokrasinin yanında durdu.
Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve yol arkadaşları, halkla birlikte meydanlara aktı.
Valimiz Sayın Aydın Baruş, o kritik dakikalarda devletin vakarını ve milletin güvenini temsil etti.
Bolu’daki yerli ve milli STK’lar, başkanlarıyla birlikte halkı kenetlenmeye çağırdı.
Dönemin Ülkü Ocakları İl Başkanı, bugün Bolu Milletvekili olan dava arkadaşım İsmail Akgül, yüreğini ortaya koydu, gece boyu halkla omuz omuza durdu.
Ve biz dönemin MHP İL Başkanı ve teşkilatları.
Valilik makamında, Bolu’ya yönelik baskın tehdidiyle karşı karşıya kaldığımızda, Dönemin Ak Parti İl Bşk.Sn.Nurettin Doğanay, Dönemin Bolu Belediye Bşk.Sn Alaaddin Yılmaz, Dönemin Bolu Valisi Sn. Aydın Baruş ve Dönemin Ülkü Ocakları Bşk. Bolu Mv. Sn.İsmail Akgül ’le beraber oradaydık.
Söylentiler gitgide ciddileşiyor, gerilim tırmanıyordu.
Evet…
Bir çatışmayı, bir ölümü, belki bir şehadeti bekliyorduk.
Ama ruhlarımız sükûn içindeydi. Çünkü biz bu yola kefenle çıkmıştık.
Sabaha kadar Bolu’da halk sokaktaydı.
Ellerinde bayraklarıyla, dillerinde dualarıyla. Hepimizin gözleri doluydu.
Çünkü bir millet, kendine doğrultulmuş silaha sadece göğsünü siper ederek “dur” diyordu.
O gece tankların önüne yatan çocukların, annesini arayıp helallik isteyen gençlerin, şehadet şerbetini içen nice yiğidin gecesiydi.
MHP olarak biz o gece ve sonrasında milletin iradesinden yana saf tuttuk.
Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin o kritik saatlerdeki dik ve net duruşu, Türkiye'nin kaderini değiştiren tarihi bir adımdı.
Biz de Bolu’da, liderimizin izinde, bu hainliğe karşı dimdik durduk.
Çünkü mesele memleketti.
Çünkü mesele vatandı.
15 Temmuz, sadece bir kalkışma değil, bu milletin yeniden doğuş gecesiydi.
Biz ölmedik.
Biz susmadık.
Biz unutmadık.
Unutmayacağız da.
Bugün, o geceyi düşünürken kalbim hâlâ sıkışıyor.
Gözlerim doluyor.
Çünkü o gece dostu düşmanı gördük.
O gece sokaklarda yürüyenlerin değil, suskun kalanların kim olduğunu öğrendik.
Ve şunu çok iyi anladık:
Bu millet asla diz çökmez. Bu bayrak asla yere inmez.
Vatan söz konusuysa, gerisi teferruattır.
Ve biz o gece bir kez daha, tüm kalbimizle dedik ki:
“Önce Vatan.”
Bu vesileyle o gece yüreğini ortaya koyan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ederken şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.