Şap Hastalığı Bolu'da Sessizce Yayılıyor: Ya Şimdi Önlem, Ya Seneye Felaket!

Bu hafta Bolu yaylalarında gezerken, içimi acıtan manzaralar gördüm. 

Birçok hayvanın ağız kenarlarında yaralar, ayaklarında çatlaklar, halsizlik ve iştahsızlık… 

Hepimiz biliyoruz ki bunlar şap hastalığının açık belirtileri.

Mart ayında bazı köylerimiz karantinaya alınmıştı. O günlerde önlem alındı, hayvan pazarları kapatıldı.

 Ama görüyoruz ki pazarların kapanması tek başına yetmedi. Şap hâlâ aramızda, sessizce köyden köye dolaşıyor.

Kimi üretici “Aman kimseye söylemeyelim, hayvan satamayız” diye susuyor. 

İlimizin göz bebeği köylülerimiz , bu sessizlik en büyük zararı size ve bize verir. Şap saklandıkça güçlenir. 

Bugün bir inekteyse, yarın tüm sürüye yayılır. Şap, insanın ayakkabısıyla, kamyonetin tekeriyle, hayvanın salyasındaki küçücük bir damlacıkla bile köyden köye taşınır. 

Bir köyün ihmali, yan köyün bütün sürüsünü bitirir. Süt verimi düşer, hayvanlar kilo kaybeder, bir yılın emeği heba olur.

Sayın Tarım ve Orman yetkilileri, belediyeler, ziraat odaları… 

Sahadasınız, bunu biliyoruz ve görüyoruz. 

Ancak mevcut hız ve kapasite bu salgını durdurmaya yetmiyor. 

Denetimler yalnızca karantina döneminde değil, yıl boyunca aralıksız yapılmalı. Yaylalarda ve köylerde mobil aşı ekipleri çoğaltılmalı. 

Üreticiye maddi destek sağlanmalı; aşısını yaptıran, hayvanını karantinaya alan üreticinin kaybı karşılıksız kalmamalı. 

Hayvan pazarlarının kapatılması tek başına çözüm değil; hastalığın kaynağına kadar takip yapılmalı.

Gözümüzün nuru emekçi köylülerimiz, şüpheli hayvanı hemen veteriner hekime veya Tarım Müdürlüğü’ne bildirin. Hastalık tamamen geçene kadar hayvan alışverişini durdurun. 

Aşı günü geldiğinde ertelemeyin; bu hastalık beklemez. “Bana bir şey olmaz” demeyin; komşunun ineği hastaysa, sizin ineğiniz de risk altındadır.

Eğer bugün bu hastalıkla ciddi şekilde mücadele etmezsek, seneye bu zamanlar çok daha ağır bir tabloyla karşılaşacağız. 

Yaylalar boş kalacak, ahırlardan süt kokusu değil, sessizlik yükselecek. Et ve süt fiyatları katlanacak, köylerimizin ekonomisi çökecek, bazı üreticiler hayvancılığı tamamen bırakmak zorunda kalacak.

Bu yalnızca köylünün değil, şehirde yaşayan herkesin sofrasını vuracak.

Şap hastalığını yenmek, tek başına kimsenin harcı değil. Hepimiz el birliği yapmazsak, bu virüs bizi yener. Bugün tedbir almazsak, yarın hayvanlarımızı, emeğimizi ve geçimimizi kaybederiz.

Köyden köye yayılan şap, önlemden kaçar; ihmali affetmez.