Oturan Boğa'nın Ardından : Bolu Bir Evladını Kaybetti

- Telegram
Bolu, bugün sessiz bir hüznü yaşıyor.
Şehrimizin en renkli simalarından, herkesin “Kızılderili Oturan Boğa” diye tanıdığı, gerçek adıyla Sabahattin Kalaycıoğlu artık aramızda değil.
Onunla birlikte sadece bir insanı değil, Bolu’nun kalbine kazınmış bir sembolü de kaybettik.
Sabahattin ağabeyin hayatı sıradan değildi. Bolu'nun sokaklarında Kızılderili giysileriyle dolaşırken, kimimiz şaşkınlıkla bakar, kimimiz gülümserdik.
Ama ne olursa olsun, herkesin yüreğinde bir iz bırakırdı. Çünkü o sadece farklı görünmek için farklı değildi; doğayı, insanı, hayatı kendi penceresinden anlamış ve bunu da kendine özgü tavrıyla bize göstermişti.
Onun duruşunda bir bilgelik, bir hatırlatma vardı. “Doğayı koruyun, insanı sevin, farklı olmayı yadırgamayın” der gibiydi.
Aslında hepimize aynayı tutuyordu; biz sıradanlığın içinde kaybolurken, o Bolu’nun hikâyesine renk katan bir satır olmayı seçti.
Bugün onu kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Çünkü Bolu, sadece bir hemşerisini değil; bir marka değerini, bir simgesini, bir yaşayan efsanesini yitirdi.
Kente gelen misafirler “Sizin Kızılderili Reisi var mı hâlâ?” diye sorardı. İşte o zaman anlardık; onun varlığı sadece bizim değil, koca bir şehrin ortak hafızasıydı.
Şimdi geriye dönüp bakınca görüyorum ki, Sabahattin ağabey bu şehrin en özgün hikâyelerinden biriydi.
Onu tanıyanlar, sokakta görüp selam verenler, sohbet edenler için artık bir boşluk var. O boşluğu dolduracak kimse olmayacak, çünkü onun gibi bir insan bir daha gelmeyecek.
Sevgili Sabahattin ağabey, Bolu seni hep hatırlayacak. Sen bu şehrin hafızasına bir renk, bir tebessüm, bir ders bıraktın. Mekânın cennet olsun. Seninle birlikte Bolu’nun bir parçası da toprağa girdi; ama inan, hatıran bizimle hep yaşayacak.
Toprak seni incitmesin...
Mekanın cennet olsun oturan boğa.