Bolu’nun Mudurnu ilçesine bağlı Yazılar Köyü yaylasında, yıllar önce köy meydanlarında çocuk çığlıklarıyla dönen, büyüklerin gururla baktığı bir gelenek yeniden hayat buldu. Adı “cıngırdak”… Unutulmaya yüz tutmuş bu nostaljik oyun, köy muhtarlığının girişimiyle yeniden kurularak hem çocuklara doğal bir eğlence alanı sundu, hem de büyükleri geçmişe götürdü.
Anadolu’da özellikle Batı Karadeniz köylerinde 20. yüzyılın ortalarına kadar oldukça yaygın olan cıngırdak, ahşap bir salıncak düzeneğidir. Genellikle yayla zamanı çocukların neşesi, düğünlerin vazgeçilmez eğlencesi, imece günlerinin ödülü olurdu. Zamanla teknolojik oyuncakların ve beton şehirlerin gölgesinde unutulan bu kültür hazinesi, Yazılar Yaylası’nda yeniden dönmeye başladı.
Yaylanın serin esintileri ve çam ağaçlarının gölgesinde kurulan cıngırdak, ilk günden yoğun ilgi gördü. Çocuklar kuyrukta heyecanla beklerken, büyükler kendi çocukluklarını hatırlamanın keyfiyle seyrettiler.
Yazılar Köyü Muhtarı Mehmet Akşit, amaçlarının çocuklara doğal ve güvenli bir oyun alanı sağlamak ve geleneksel değerleri yaşatmak olduğunu söyledi. “Çok zevkli, mükemmel, çocukların keyifli vakit geçirebileceği bir yer oldu,” diyen Akşit, özellikle köy dışında büyüyen çocukların böyle oyunlarla köy kültürünü daha yakından tanıyacağını vurguladı.
Cıngırdağın belki de en kıdemli yolcusu ise 65 yaşındaki Rıdvan Yüksel’di. Yaylaya torunuyla gelen Yüksel, “Cıngırdağa 55 senedir biniyorum. Hâlâ çok eğlenceli. Eskiden düğünlerde sabaha kadar cıngırdak dönerdi,” diyerek köy geçmişinden tatlı bir anı paylaştı.
Yayladaki bu girişim, sadece bir oyunun yeniden kurulması değil; aynı zamanda kırsal yaşamda kültürel mirasın yaşatılmasına yönelik anlamlı bir adım. Cıngırdak, tıpkı eskiden olduğu gibi yine çocukları sevindiriyor, büyükleri gülümsetiyor ve köy yaşamının sıcak yüzünü bir kez daha ortaya koyuyor.