İlk yazımda BOLU’muzun ortak öznemiz olduğundan ve siyasi görüş gözetmeksizin şehrimizin çıkarları doğrultusunda BOLU için hep bir, hep bütün olmaktan bahsetmiştim. Aslında birazda BOLU sevdam sebebi ile fazla duygusal yaklaşmışım, siyaseti çok kenara koyup düşüncelerimi dile getirmişim, şimdilerde daha iyi anlıyorum.
Boluspor’umuz ve İzzet Baysal babamız. Bence şehrimizin en önemli iki değeri. Bunlara sahip çıkmak, isimlerini en iyi şekilde yaşatmak öncelikli hedeflerimiz olmalı. Bu arada futbol ile ilgilenmeyen banane Boluspor’dan diyen vatandaşlarımız olabilir, saygı sonsuz..
Boluspor için Abant ile ilgili bir adım atıldı geçtiğimiz günlerde. MHP Milletvekili İsmail Akgül, Abant kapı giriş ücretlerinin Boluspor’a gelir olarak aktarılması gerektiğini dile getirdi. Evet zor bir istekti biliyoruz. Özellikle kamu’da tasarrufa gidildiği bu dönemde belkide hayaldi ama sonuçta birilerinin kulağına su kaçırıldı. Fakat bu konuda bile bir olunamadı ve sonuç tahmin ettiğimiz gibi olumsuz geldi. Boluspor maçlarında protokol tribünün dolduran siyasilerin hepsi bir olup bu konuyu gündeme taşısalardı belki de farklı olurdu bilemem.. Protokol tribününde biriz fakat konu BOLU oldumu yine bir olmayı beceremedik. Birde Bolu için çok çalışan(!) bir Bakan yardımcımız var, destekleri sonsuz, Bolu’nun tiryakisi..
Değinmeden geçemeyeceğim, Muharrem Demirel hocamızın yazısında bahsettiği Boluspor arması ile eleştirilerine yürekten katılıyorum. Savaş başkan konuya el atmalı.
İzzet Baysal babamızın mirası Üniversite yönetiminin Bolu’dan ne kadar uzak oluduğu konusuna girmeyeceğim o ayrı bir yazı konusu.
Bu arada yeni bir dizi başladı duymuşsunuzdur “Kimler Geldi, Kimler Geçti.” diye. Meşhur “GAZOZ” muhabbeti. BOLU’da çekilen bir dizi, BOLU’nun ismi ile anılması gerekirken Tanju başkanın dizinin başrol oyuncusu Serenay Sarıkayayı makamına gazoz içmeye davet etmesiyle anılıyor. Dizinin ismide çok manidar. Bolu’dan kimler geldi, kimler geçti..
Bu kadar sahipsiz kalmış bir BOLU’nun sorunlarını biz yine kahvelerde çay simit yaparak konuşuruz. Bu arada “çay simit” kısmını küçümsemiyorum ortalama bi çay bi simit 25 Tl. Nebati bakanın gözlerinde ki ışıltıyı özler olduk çakan Şimşeklerden sonra.
Velhasıl dostlar memleketin hali ortada. Minik serçe Sezen Aksunun şarkısının sözleri gibi..
Simitçi, kahveci, gazozcu..
Şinanay da yavrum șina şinanay,
Şinanay da şinanay hoppa şinanay!