“BİR insanın kaderi dağdaki patika gibidir. Bazen çıkar, bazen iner. Bazen de dibi görünmeyen bir uçurumun başına gelir durur. İnsan tek başına böyle yolda yürüyemez. Ama birleşenler, birbirlerine omuz verenler her engeli aşar.” (Cengiz Aytamatov)
Dünya edebiyatının ve Türk dünyasının en önemli isimlerinden Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un bugün (10.06.2008) ölüm yıldönümü. Yazının girişindeki dizelerde kendisine aittir.
Türk Sineması klasikleri arasında yer alan, Başrollerini Türkan Şoray ve Kadir İnanır’ın paylaştığı ‘Selvi boylum, al yazmalım’ filmi Cengiz Aytmatov’un eseridir. Yine, ‘Cemile’, ‘Beyaz Gemi’, ‘Gün olur asra bedel’ gibi daha pek çok romanı ülkemizde en çok okunanlar arasındadır.
Bu yazının konusu olan “Mankurtlaşma” kelimesi de yazarın, ‘Gün olur asra bedel’ romanında geçmektedir. Özetle, Genç yaşta kaçırılan kişiler, meydana hazırlanmış bir kazığa elleri ayakları bağlanır, saçları kazınır. Daha sonra başına ıslak deve derisi geçirilir. Deri kurudukça kişinin başını sıkmaya başlar. Bu arada, kişilerin başında yeni çıkan kıllar deve derisi nedeniyle dışarıya çıkamayıp beyine baskı yapar. Aç susuz bırakılan bu kişi dayanılmaz acılar içinde kıvranmaya başlar. Öyle büyük acı yaşar ki, kişi bütün geçmişini, kendi öz benliğini kaybeder. Ya da yaşadıkları acıya dayanamayıp ölürler. Hayatta kalanlar ise artık kendisine bu işkenceyi yapan kişinin kölesi olur. Bu kişi artık, kendisine verilen her emri yerine getirir.
Günümüzde hepimiz tıpkı “Mankurtlaşma” da yapıldığı gibi bir dizi işkencelere tabi tutuluyoruz. Cengiz Aytmatov’un 1979 yılında çıkardığı ‘Gün olur, asra bedel’ romanındaki mankurtlaştırmanın birebir örneğini bugün yaşıyoruz. O gün gençleri kaçırıyorlardı bu gün gençleri TV’lerin karşısında esir alıyorlar. O gün saçlarını kazıyıp başlarına deve derisi geçiriyorlardı bugün içi boş programlarla insanların kafalarının içini boşaltıyorlar.
Özellikle kültürümüzü yok etmeye yönelik TV programları sayesinde her birimiz birer mankurt adayı olarak görülüyoruz. Evlilik programları, Gelin Kaynana programları, Moda Programları ne idüğü belirsiz yarışma programları sayesinde bu millet birer mankurt oluyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de üzerine son günlerde ki Covid19 belası geldi. Ben pek inanmıyorum ve ihtimal vermiyorum. Ancak özellikle sosyal medyada çokça paylaşılan ve Bill Gates’e atfedilen komple teorileri içerisinde birisi var ki, hepimiz mankurt olmak zorundaymışız. Yaptırmak zorunda olduğumuz bir aşı sonrasında takılacak bir çip ile emperyalizmin kölesi haline getirileceğiz. Ve hepimiz Bill Gates’in mankurtu olacağız.