SON yıllarda dikkat ediyorum da, İsrail Müslümanlara bayramları hep zehir ediyor. Dünya’da ki bütün Müslümanların tepkisine neden olacak bütün eylemlerini ya bayram öncesi ya da kandillerin öncesinde gerçekleştiriyor.
Bu bayram öncesinde de İsrail yine Filistin’e saldırdı ve Müslümanlara bayramını zehir etti. İnançlı insanların yüreği kan ağlarken, sosyal medya da bazı insanlar neredeyse bayram edecekler.
Din düşmanlığına varan paylaşımlar yapan bazı kişiler, İsrail saldırılarını ve bu saldırılarda ölen masum bebekleri görmek yerine, İsrail’i kınayacaklarına, suçlunun “din” olduğu konusunda aklınca millete fetva vermeye kalkışıyorlar. İsrail’i haklı görmek gibi bir gafletin içinde bulunan bu kişiler, Kudüs’ün üç dine kıble görevi yaptığını unutuyorlar. Bütün dinlerde öldürmenin “Yasak” olduğu belirtilmesine rağmen “dini inançları” gereği adam öldürenlerin meşru savunma yaptıklarını ima ederek “dinin” gereksizliğine vurgu yapanlar ölenlerin Müslüman olmasından keyif alıyorlar. Bu insanlar esasında “Sözde Ermeni Soykırım” konusunda da Türkiye’nin karşısında tavır alarak saflarını belli etmişlerdi.
İsrail Filistin arasındaki olaylara “din” savaşı penceresinden bakarsak, İsrail’in masum çocukları öldürdüklerini göz ardı etmiş oluruz. Filistin üzerinde uygulanan soykırıma gözlerini yuman sözde medeni Avrupa pişkinlik konusunda sınır tanımıyor.
Ayrıca, İsrail ile Filistin arasındaki mesele, hiçbir şekilde siyasi malzeme şekline alet edilmeyecek kadar ciddi bir konudur ve çok büyük bir vebali vardır. Konu tamamıyla insanidir ve İsrail’in Filistin üzerine uyguladıkları kabul edilebilir değildir. Ölenlerin dini inançları ve etnik kökenlerinin hiçbir önemi yoktur. İsrail’in yaptığı bu uygulamayı hangi ülke yaparsa yapsın kınanmalı ve durdurulmalıdır. Dinleri suçlayarak dinsizlik propagandası yapmanın sırası ve zamanı değildir.
Olaylara bu noktadan bakabilmek insanlığın gereğidir.