FELAKETİN ilk anlarından itibaren, felaketi yaşayanlar tarafından yokluğunu hissettiğimiz yüce güç; Devlet.
Sonrasında, felaketzedelere gelmiş olsa da yine de insan olarak her an yanımızda olmasını istediğimiz bu ulu gücü, yanımızda göremeyince hep bir ağızdan bağırıyoruz; Devlet nerede?
Büyük Hun İmparatorluğu, Batı Hun İmparatorluğu, Avrupa Hun İmparatorluğu, Ak Hun İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı, Avar Kağanlığı, Hazan Kağanlığı, Uygur Kağanlığı, Karahanlı Devleti, Gazne Devleti, Büyük Selçuklu Devleti, Harzemşahlar Devleti, Altınordu Devleti, Timur İmparatorluğu, Babür İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Demek ki devlet önemli bir şey, demek ki devlet olmayınca olmuyor. Bu yüzdendir ki, Türk Milleti olarak, ne kadar çok devlet kurmuşuz değil mi?
Aslında, devlet dediğimiz bu ulu gücü sonuçta biz insanlar oluşturuyoruz. Devletin kutsiyeti, bir araya gelip onu bizim oluşturmamızdan kaynaklanıyor. Ve aslında yine “Devlet Nerede” diye bağırdığımızda “Hamza neredesin? Ahmet-Mehmet, Ali-Veli, Metin-Çetin neredesin? Ayşe-Fatma, Necla-Nilüfer, Hülya-Sevda neredesin?” diye bağırıyoruz. Yani birbirimize bağırıyor, birbirimizi çağırıyoruz.
“Devlet nerede?” diye sorarken, aslında yaptığımız, suçu başkasının üzerine atmaktan başka bir şey değil.
Asrın ihmali
Hatta ‘Asrın felaketi diyerek’, “Bizim buna gücümüz yetmez ki” deyip işin içinden de sıyrılmaya çalışıyoruz. Yani, başkasını suçlayıp kendimizi rahatlatmaktan başka bir şey yapmıyoruz. Tıpkı çok önceden yapmamız gerekeni yapmadığımız gibi.
Aslında bu yaşadıklarımız, Asrın Felaketi falan değil, düpedüz “Asrın İhmali” dir.
Vatandaş olarak suç bizimdir. Öyle “Devlet Nerede?” diyerek bu suçtan kurtulmamızda mümkün değildir. Bu güne kadar, bizi yönetenlere üç tane ağacın hesabını sorduğumuz gibi “deprem için ne yapıyorsunuz” diye hesap sorduk mu?
Deprem vergileri ile memur maaşları ödenirken hesap sorduk mu?
Bu kadar yol köprü vs yapıyorsunuz ama şu depreme ne gibi önlemler alıyorsunuz diye sordunuz mu?
1999 yılından beri 24 yılda “Devlet” dediğimiz kurumları yönetenlere bu konuda hiç hesap sordunuz mu?
Kentsel dönüşümü niye yapmıyorsunuz diye hesap sorduk mu? Yoksa bunu birileri engelledi mi?
Ne yaptınız? Kısır siyasi çekişmeden başka bu güne kadar yapılan bir şey var mı?
Oh ne güzel, “Devlet nerede” de, o da gitsin üç beş müteahhiti suçlu ilan edip kendini aklasın. Bu ülkede müteahhitleri ilkokul mezunu, cahil vs vs olarak gösterip halkın gözünde küçük düşür, yıkılan bütün binaların suçunu cehalete bağla, kendini tatmin et. Ruhun ferahlasın, derin bir oh çek, sigarandan derin bir nefes al, boğaz nazır villandan manzara eşliğinde viskini yudumla…
İnşaat Mühendisleri, mimarlar, yapı denetim firmaları, belediyelerin imar müdürlüğünün hiç mi suçu yok. Hadi müteahhitler cahil, ya diğerleri…
Devlet nerede? Devlet senin yüreğinde sevgili kardeşim… Kim ki devlet nerede diye soruyorsa, siyaset yapıyordur. Ve bu felaketten siyaset üretmek günahtır.