Hamza Canbaş yazdı

İç savaş çıktı sandım Gözlerinizi kapatın, sosyal medyada yazılanların, sokakta olduğunu bir düşünün.  Kavganın boyutunu hayal edin. Sizce kaç yaralı kaç ölü olur? Pazartesi günü, sabahtan akşama kadar internet gazetelerini ve sosyal medyayı takip ettim. Üzülerek söyleyebilirim ki hiç birimizin, birbirimize tahammülü ve sevgisi kalmamış. Ve ben bugün kendimi bir iç savaşın içinde olduğumu düşündüm. Eskiden bu ülkenin, bir tarafta sağcısı, diğer tarafta solcusu vardı. Eskiden bu ülkenin, bir tarafta laik olanı, diğer tarafta anti laik olanı vardı. Eskiden bu ülkenin, bir tarafta sünnisi, diğer tarafta alevisi vardı. Eskiden bu ülkenin, bir tarafta Kemalistleri, diğer tarafta antikemalistleri vardı. Eskiden bu ülkenin, bir tarafta Amerikancısı, diğer tarafta Soveyetcisi vardı. Eskiden bu ülkenin, bir tarafta CHP’lisi vardı, diğer tarafta MHP’lisi vardı. Peki, bugün ne var? Bugün ise, bir tarafta, Recep Tayyip Erdoğancılar, diğer tarafta anti Recep Tayyip Erdoğancılar var. Bugün, bunun böyle olduğu iyice gün yüzüne çıktı. Mardin, Van ve Diyarbakır Büyük Şehir Belediye Başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum atanması ile Tayyipçiler ve anti Tayyipçiler eni konu iyice gün yüzüne çıktılar. Esasında dilim varmıyor ama sosyal medyaya baktığınızda sizde göreceksiniz ki, adeta bir iş savaş yaşanıyor. Bir grup, Belediye Başkanlarının görevden alınmasının doğru olmadığı görüşünü hararetle savunurken, yazıp çizdikleri ile adeta müthiş bir saldırı gerçekleştiriyorlar. İftira atmaktan bile imtina etmiyorlar. Her iki tarafın trolleri harıl harıl iftira metinleri hazırlıyor ve bunları servis ediyorlar. Kimin hangi metin işine gelirse de hemen paylaşımlar yapılıyor. Adeta demokrasi dersleri veriyorlar. Seçimle gelen seçimle gider falan diyorlar. Oysa daha düne kadar PKK ile mücadele edilmediği için karşı tarafa küfür ediyorlar. Şimdi birden bire demokrasi savunucusu oluverdiler. İktidar ne yaparsa yapsın hepsi tu kaka. Müthiş bir algı operasyonu yapıyorlar. Görevden alınan başkanların niye alındıklarını hiç mi hiç sorgulamıyorlar. Diğer taraf bunlara anında karşılık veriyor. Yaptıkları kayyum atamalarının gerekçelerini tak tak tak diye servise sunuyorlar. Kayyum atamalarına karşı çıkanları, PKK sempatizanı olmakla suçluyorlar. Onlarda küfür etme konusunda diğerlerinden aşağı kalmıyorlar. Yazdıklarına bakılırsa, karşı cenahtan gördükleri ilk kişiyi linç etmeye hazırlarlar. Hepsi döner bıçaklarıyla stadyuma gelmiş futbol fanatikleri gibiler. Gözlerini kan bürümüş vaziyette karşı tarafın saldırıya geçmesini bekliyorlar. Bu bir iç savaş, Bu bir kargaşa, Bu bir kaos. 12 Eylül ihtilalinden önceki sokak kavgalarını, kahvehane baskınlarını, Üniversitelerin işgalini, Öğrenci Yurtlarının işgalini hatırlayan birisi olarak bugün yaşadıklarımın çok tehlikeli bir boyuta geldiğini görüyorum ve endişe ediyorum.  Çünkü bu ülkede herkes, Tayyip Erdoğan ile yatıyor, Tayyip Erdoğan ile kalkıyor. Tayyip gitsin de nereye giderse gitsin, nasıl giderse gitsin yeter ki gitsin diyenler ile ille de Tayyip, ille de Reis diyenlerin arasındaki makasın açısı açılıyor. Sosyal Medya’da atıp tutan, ahkam kesen karşılıklı küfür eden tanıdığım bazı arkadaşlara HDP’li Başkanlar niye görevden alınmışlar diye sordum, hiç kimse, HDP’li başkanların niye görevden alındığını söyleyemedi. Bana kalırsa, CHP iktidar olsaydı da HDP’li o başkanlar yine görevden alınırdı.