Hamza Canbaş yazdı

Hamza Canbaş yazdı
14 Mayıs 2019
BÖLÜNE BÖLÜNE BİTECEĞİZ Bir zamanlar; Alevi – Sünni diye böldüler. Aleviydik, Sünniydik. Birbirimizin değer yargılarını alt üst ettik,  Sonra bir araya geldik, birbirimizle tanıştık, birbirimizi tanıdık. Yanıldığımızı, bizi oyuna getirdiklerini anladık, yüzümüz kızardı, üzüldük, barıştık. Yine bir zamanlar; Sağcı -  Solcu diye böldüler. Sağcıydık, Solcuyduk. Bu kez elimize silah bile verdiler. Birbirimize kurşun sıktık, Mahallelerimizi, hatta sokaklarımızı bile ayırdık. Yetmedi, kahvehanelerimizi, okullarımızı da ayırdık. Okula giderken ceketimizin altında sopalarımızı koyup güya derse girdik. Canımız sıkılınca karşıt görüşlü öğrencilerin mekânlarını basıp öldüresiye dövdük, akşama da onlar bizim kahvehanelerimizi taradılar. Her iki taraftan da gencecik fidanlar yok yere can verdiler. Aileler perişan oldu. Hayatlar söndü. Ak Partiye kızalım kızmasına ama “yiğidi öldür hakkını ver” demişler. Bugün, birbirine kurşun sıkan eskinin ülkücüleri (İyi Parti) ile solcuları aynı safa geçtiyse bunu Ak partiye borçluyuz, öyle değil mi? (Amenna) Yine yine bir zamanlar, Laik – anti laik diye böldüler. Laiktik, Anti laiktik. Asker postalını kaldırmış bekliyordu. Ha indirdi ha indirecek diye korkardık. Gönül verdiğimiz siyasi parti ha kapandı ha kapanacaktı. Allah, Kur’an, Din, İman, Başörtüsü vs vs gibi kelimelerle konuşmak çok tehlikeliydi. Kamu görevlileri camilere gidemezdi. Baskı vardı ama yine de anti laikler her şeye rağmen kavgalarını sürdürürlerdi, Rahmetli Erbakan çok çekti, kurduğu partiler ha bire bu yüzden kapandı. Cumhuriyet Başsavcıları demoklesin kılıcı gibi Erbakan hocanın üzerindeydi. Ak partiye kızalım kızmasına ama “yiğidi öldür hakkını ver” demişler, Bugün, (benzinci) dedikleri Temel Karamollaoğlu ile CHP aynı safta yer alıyorsa bunu Ak partiye borçluyuz, öyle değil mi? (Amenna) Yine, yine yine bir zamanlar, Türk -  Kürt diye böldüler. Türk dük, Kürt dük Kürt vatandaşlarımıza, Türkler sizin haklarınızı gasp ediyor, bu topraklar sizin alın topraklarınızı, Türklerle savaşın, Kürdistan kuracağız size dediler,  aha size silah dediler. Türklere gelip Kürtler sizi öldürecek silahlanıyor, kendi devletlerini kuracakmış dediler. Özal dedi ki; “Ben de kürdüm, kimse benim hakkımı yemedi, bakın hem kürdüm hem cumhurbaşkanıyım, inanmayın siz dış güçlere” gibi laflar etti. Biraz duruldular sanki ama ha bire ateşe odun atıp bu projelerini ayakta tuttular. Çok canlar kaybettik. Çoooook. Eskiden hiç olmazsa bir ideoloji vardı, bir hedef vardı. Bugün; Bugün siyah ve beyaz kadar ayrıyız. Tayyipciyiz, Ekremciyiz. Eni konu zıtlaşıyoruz. Eskiden insanların fikirlerine karşı bir eylem olurdu, Şimdi kimliklere karşı inatlaşıyoruz. Tayyipciysen, bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adamsın. Ekremciysen, zilletsin, fetöcüsün, kriptosun. Herkes kendini çok âlim sanıyor, karşısındakine zalim diyor. Bugüne kadar bizi bölmeye çalışanların oyunlarını ağır bedeller de ödesek bozduk. Ancak, onların bugüne kadar başaramadıklarını biz başardık. Biz kendi kendimize bölündük. Görüldü ki biz amip gibi bir toplulukmuşuz. Biz, ya Tayyipciyiz, ya Ekremciyiz! Vatan mı, o ne ola ki?  

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.