Tanju Özcan'dan Sözcü Gazetesine çok dikkat çeken açıklamalar

Tanju Özcan'dan Sözcü Gazetesine çok dikkat çeken açıklamalar
14 Nisan 2019

Bolu Belediyesi’nin tartışılan Başkanı CHP’li Tanju Özcan, SÖZCÜ Gazetesinden Özlem Gürses'e  konuştu. Röportaj'da çok dikkat çekici konular var. Mesela AK Parti Kadın Kolları Başkanı Belediye'den maaş alıyor fakat Belediyede ne iş yaptığı belli değil.

İşte o röportaj...
Bolu Belediyesi'nden içeri girdiğimde her katta yüzlerce insan Başkan Tanju Özcan'ı bekliyordu… Tanju Özcan tanıdığım en çalışkan siyasetçilerden. AKP'den 15 yıl sonra aldığı belediyenin nasıl “yönetilmediğini” anlattı. Kur'an'a el basıp yemin etmesini de Suriyelilerle ilgili son çıkışını da sordum.
15 YIL SONRA İLK OLDU' Vekildiniz, niye başkanlık için aday oldunuz? Siyasete başlarken hayalim belediye başkanı olmaktı. 2009'da aday olmuştum, kıl payı kaybetmiştim. Sonra 4 kez milletvekili seçildim. 2011 seçimlerinde 34 yıldır vekil çıkmayan Bolu'dan Meclis'e giden ilk CHP'li olmuştum. Şimdi de 15 yıl sonra seçilen ilk CHP'li Belediye Başkanı oldum. – Kur'an-ı Kerim'e ve bayrağa el basarak göreve başladınız… Atatürk, Birinci Meclis'i dualarla açmıştı. “Bolu'yu tarafsız şekilde, kimseyi ayırmadan, yetimin hakkını koruyarak, harama el uzatmadan, hukukun üstünlüğüne ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkarak, Mustafa Kemal'in ilkelerinden ayrılmadan yöneteceğime Allah'ın ve şerefim üzerine yemin ediyorum. “ Söylediğim bu. Kendim yazdım, kalbimden böyle geldi ve böyle yaptım.
“GÖREVE GELDİĞİMDEN BERİ EVE ZOR GİDİYORUM”

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Halktan kopmadım. Evimi Ankara'ya taşımadım. Bu kampanyada 3 ayda 15 bin evi ziyaret ettim. Sabah 7'den gece 1'e kadar çalıştım. Görevi teslim aldığımdan beri eve zor gidiyorum” dedi.

– Kemal Bey seçim sonrası sizi aradı mı? Kemal Bey, “Kıl payı bir başarı bekliyordum ama sen beni şaşırttın, net bir sonuç aldın” dedi. O gece de aradı, ertesi sabah da aradı, hatta biraz önce de konuştuk! Suriyeliler meselesi hakkında… ‘HALK OLUMLU BAKTI' – Ben de onu soracaktım.
Burada Iraklı, Suriyeli ve Afgan göçmenler var. 4 ayrı kurumdan para desteği alıyorlar; sosyal hizmetler, sosyal yardımlaşma, belediyeler ve Kızılay. Bolu'da en şık onlar giyiniyor, en rahat onlar yaşıyorlar. Bu dört kurumun da birbirinden haberi yok. Yani biz belediye olarak hangi mültecinin hangi kurumdan yardım aldığını bilemiyoruz, onlar da bizimkileri bilemiyor. “Belediyeden bu yardımları yapmayı ben uygun görmüyorum” dedim, bununla ilgili de çok olumlu tepkiler alıyorum halktan.
‘BENİM İÇİM SIZLIYOR' – Kemal Bey niye aramış? Kemal Bey'e konuyu yanlış anlatmışlar. Doğrusunu anlattım. Benim içim sızlıyor, bu misafirlik fazla uzadı. Burada gördüğüm bir olay var, unutamıyorum. Yaşlı bir teyze, eksi 10 derecede kaldırıma oturmuş yağ-yoğurt satıyordu, karşısında da bu arkadaşlar, hepsi de çok sağlıklı, genç, bankamatik önünde sıraya girmişler, tıkır tıkır paralarını alıyorlardı. Bu vicdani değil. Türkiye'de artık bir tartışmanın başlaması gerektiğini düşünüyorum. – Nedir o tartışma? Şu; Suriyelilere biz 7 yıldır ev sahipliği yapıyoruz, 4 yıl önce sayı 2 milyondu, şimdi 4.5 milyonu aştı. 5-10 yıl sonrasını düşünemiyorum. Bizim devlet olarak da bir karar vermemiz lazım; Suriyelileri gönderecek miyiz, göndermeyip topluma entegre mi etmeye çalışacağız? Sadece yardımlar değil, sosyal sıkıntılar var… ‘ÇÖZÜM NEREDE?' – Ne anlamda?
Türkiye, bir Suriye iç savaşı ile karşı karşıya kalırsa ne olacak? Bana Kur'an'dan ayetlerle yanıt vermenin anlamı yok, çözüm nerede? Ne kadar daha harcayacağımız belli değil Suriyelilere. Bunları konuşmamız gerek. Beka deyip durdular, asıl beka sorunu bu değil mi? Ben sosyal demokratım, kimsenin yatağa aç girmesini arzu etmem. Sosyal demokrat olmanın bir gereği de haksızlık karşısında susmayacaksın.

Belediyede kaç kişi çalışıyor, kaç kiralık araç var bulamadım

– Nasıl bir belediye devraldınız? Durum, tahmin ettiğimden daha kötü. 5-6 gün geçti. Sürekli istiyorum resmi yazı ile, belediyenin borçlarını hâlâ çıkartabilmiş değilim. Bazı müteahhitlere “Seçim sonrası hak edişlerinizi düzenleyin” demişler, her gün borç artıyor. Bolu Belediyesi'nin kiralık araç sayısını tespit edemedim. Dün gelen yazıyla 46 idi, bugün 49'a çıkmış. ‘AKIL ALACAK GİBİ DEĞİL…' – Personeldeki durum ne? Personel sayısını da bulamadım. Birim birim istiyorum bir rakam çıkıyor, personel müdürlüğünden istiyorum başka bir rakam. En son, Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurdum, bizde kaç kişi sigortalı çalışıyor diye… – Aklım almıyor bunları…
Akıl alacak gibi değil zaten. Belediyelerin bir de iştirakleri var biliyorsunuz. Burada BoBes adında biraz kirli ilişkilerin döndüğü bir yapı da var. Öyle bir disiplinsizlik ki kiralık araçlar var, kimin kullandığı belli değil. Araç takip sistemini sökmüşler, ne kadar yakıt harcanmış, nereye gidilmiş, kim kullanıyor… Hiçbiri yok ortada. Bu araçlar kamu kaynağı ile alınmış ama bir tane Bolu Belediyesi çıkartması yok üzerinde. Kişilere özel tahsis edilmiş…
‘İMAMOĞLU ZORU BAŞARDI' – Şeffaf bir belediyecilikten söz ediyorsunuz… Kesinlikle bunu yapacağız. Bunun için de somut bir önerim var, Bolu Belediyesi'nin bir sözcüsü olacak, haftalık bilgi paylaşacak, encümen kararları, komisyon kararları ile ilgili… – Ekrem İmamoğlu sürecini nasıl izliyorsunuz? Ekrem Bey herkesi kucaklayacağını kanıtladı ve bazı tabuları da yıktı. Yasin okuması toplumdaki yanlış bir algıyı yok etti. Biz dindar insanlarız ama dinin siyasette kullanılmasını istemeyiz, galiba burada biraz ölçüyü kaçırmıştık. Çok zor bir işi başardı. Ekrem Bey kazandı ve Türkiye için de bir umut verdi.

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.