Hamza Canbaş yazdı

Hamza Canbaş yazdı
20 Temmuz 2019
Ayşe İnanmayacaksınız ama Kıbrıs Barış harekâtını biz beş arkadaş kazandık. 8-10 yaşlarında beş arkadaş, evimizin arka tarafından akan derenin kenarında oturuyor, gelecek bir kişiyi daha bekliyorduk ki üçer üçer bölünüp çift kale maç yapacaktık. Arkadaşımızın birisi sabah babası ile birlikte yedi ajanslarını dinlemiş ve Türk Ordusunun Kıbrıs’a çıkartma yaptığı bilgisini hararetli biri şekilde bize anlatıyor. “Oluuum, ne olmuş biliyonuz mu? Türk Askeri Kıbrıs’ta savaşıyor. Komandolar bugün havadan Rumların tepesine indiler” Öyle güzel öyle güzel anlatıyor ki, sanırsın ki, cepheden canlı yayın yapıyor. “Bizim Başbakan gece, ‘Ayşe Tatile çıksın’ demiş. Kimse anlamamış, sadece Askerler anlamış ve onlarda Kıbrıs’a çıkartma yapmışlar, Havadan, Denizden her yerden Girne sahillerine çıkmışız” O sırada,  bütün mahallenin saygı duyduğu 60’lı yaşlarında olan Ahmet dede yanımızdan geçiyor ve cepheden canlı yayın yapan arkadaşı pür dikkat o da dinlemeye başlıyor. Anlatılanlara inanamıyor, belli ki radyo dinlememiş. Bizim arkadaş kendisine inanılmadığını düşünerek “Vallahi Ahmet dede, sabahleyin babamla birlikte radyodan dinledik” deyince Ahmet dedenin gözleri doldu ve bize, “Burada boş boş oturmayın, siz de cephedeki askerler için dua edin, çocukların duasını Allah kabul eder” deyip gitti. Biz beş arkadaş birbirimize baktıktan sonra, ellerimizi açıp üç ihlas bir fatiha okuduk, ardından da, “Allahım sen bizim askerlerimizi koru, ne olur biz galip gelelim” diye dua ettik. Onun için, ben duanın gücüne hep inanırım. Zaferde o beş küçüğün manevi katkısı olduğuna inanırım. Bu yüzden Kıbrıs zaferi bizim için önemlidir. O yüzden hep derim ki, “Kızarsak Ayşe’yi tatile göndeririz ha!”

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.