Hamza Canbaş yazdı

Hamza Canbaş yazdı
19 Haziran 2019
Siyah ile beyaz kadar ayrıyız Albert Einstein’in çok güzel bir sözü vardır, “Ön yargıyı yok etmek atomu parçalamaktan daha zordur” AKP’liler ile CHP’liler arasında oluşan siyah ve beyaz kadar olan farklılık, insani ve vicdani olan her şeyimizi alt üst etti. AKP’liler şöyle ya da böyle; beyinsizler, reis çiler, göbeğini kaşıyan adamlar. Ki onlar bu ülkenin yüzde 52 si. Ve onlar da kendilerini Cumhur İttifakı ismi ile tanıtıyorlar. CHP’liler böyle ya da şöyle; teröristler, hainler, sahtekârlar. Ki onlar da bu ülkenin yüzde 48’i, ve onlar da kendilerini Millet İttifakı diye tanıtıyor. En yakın arkadaşım terörist, en sevdiğim arkadaşım sahtekâr. Beyinsiz ve göbeğini kaşıyan arkadaşlarımla artık kahvehane köşelerinde oturup okey oynayamayacağım.  Hain arkadaşlarımla fotoğraf makinalarımızı alıp şöyle birkaç gün güzel vakit geçiremeyeceğim. Oysa birkaç ay öncesine kadar ben bu arkadaşlarımla ne güzel vakit geçiriyordum.  Şen kahkahalarımız komşu evin camlarından yankılanıyordu. Ben seçmenim, beyinsizlere, göbeğini kaşıyana, teröriste oy vermeyeceğime göre gidip nasıl vatandaşlık görevimi yerine getireceğim. Seçim uğruna hiç birisinde insanlık kalmamış, bu yapılanların söylenilenlerin insani ve vicdani yani yoktur. İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığını kazanmak için yapılan her şey mubah ise ben bu oyunun bir parçası olmaktan vazgeçtim. Seçimin kimin kazandığının benim için artık hiç önemi kalmamıştır. Hepimiz suçluyuz Boyacı Savaş benim çocukluk arkadaşım, Babası babamın arkadaşı, Valilikte müstahdemlik yapıyordu, akşam saat 17.00 den sonra da sokaklarda kâğıt toplar evini geçindirmeye çalışırdı. Konu komşu yardım ederdik Sonra Karacasu’ya taşındılar. Savaş zaman zaman çalıştığım pasaja gelir, ayakkabılarımızı boyardı. Belediye Başkan Yardımcımız Mansur Şen ve benim ayakkabılarımızı boyamadan pasajdan ayrılmazdı.  Gençliğinde şarkıcı Çelik’in hayranıydı. Bir garip ve fakir bir çocuktu işte. 1000 TL yi bulan Genel Sağlık Sigortasını yatıramadığı için tedavi olamamış ve hastaneden geri gönderilmiş. Sonrasında da geçirdiği kalp krizi sonrası vefat etmiş, Şimdi elinizi vicdanınıza koyun; Malum ramazan ayında verdiğiniz fitreler nereye gitti. Zekâtlar nereye gitti. Savaş öldü ve hepimiz suçluyuz. En çok ta ben.  

Yorum yazın

Yorum yazarak, yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan gazetemiz ve sitemiz hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.